15 Aralık 2009 Salı

Ah Rita Ah

Dexter'ın 4. sezon finalini izlemeyen devam etmesin. Sonra keyfimize ettin demeyin, yayınlanalı 2 gün oldu zaten banane izleseydiniz.


Aslında yazacak o kadar çok şey var ki hem bu sezon, hem final, hem dizi. Başlasam günlerce sürer. İlk bölümden beri ısınamadığım kaknem Rita maalesef aramızdan hüzünlü bir şekilde ayrıldı. Rita diziden ayrıldığı için ağlayacaksın deseler inanmazdım. Olan bebelere oldu bu yaşta anasız kaldılar. Kendisine bir veda resmi hazırladım ellerimle. Elveda Ritacık :(


Twitter Ünlüleri

Geçen gün okudum, adını sanını duymadığım bir kız yazmış twitter ünlülerini, ona buna yaranmak için ne etliye ne sütlüye bulaşmadan yazmış, son derece yavan bir yazı. Onlar öyle değil, böyle demek için yazıyorum ben de bu yazıyı.

Cüneyt Özdemir: Keşke ekrandan bildiğim gibi kalsaydı. Ancak bu kadar boş olunabilir ya da yazılabilir. Polemik olsun, benden bahsedilsin diye her konuda bir laf sokma derdinde. Başarılı olduğunu görmedim. Bu içerikle mümkün de değil zaten.

Ahmet Hakan: Gece yattığında, ne yapsam da ilgi çeksem diye düşünmeden uykuya dalmıyor olsa gerek. Beklediği ilgiyi göremeyince de "gidiyorum twitter'dan" diyor, -bize neyse, lady gaga sanki mübarek- olay çıksın diye sürekli bir ortalığı karıştırma havasında. Günde ellibin tweet girerek ana sayfanızın içine ediyor.

Sertab Erener: "@xxx teşekkürlerrr :)))" den başka bir şey yazdığını görmedim.

Gülben Ergen: Beni en çok o şaşırttı. Son derece antipatik bulurdum ama gayet güzel kullanıyor twitter'ı. Tabi çorba tarifi falan sorup sevimlilik yapmaya kalkmasa daha iyi.

Hülya & Helin Avşar: Kazara follow falan dediyseniz derhal bu hatanızdan dönün. İkisi de 13 yaşında kız aklıyla ve bol imla hatalı yazıyorlar. Genelde ona buna reply yaptıklarından okunacak bir şeyleri yok.

Tuna Kiremitçi: İnatla berbat öyküsünü yazmaya devam ediyor. Bir öykü, bir de hangi sırayla okunması gerektiği. Salaktık ya 40 gündür ilk maddeden başlanması gerektiğini anlayamadık.

Ayşe Özyılmazel: Çıkaracağı albümün günlerdir reklamını yapıyor. Saçından, klip çekimine her detayı yazıyor. Şakşakcısı da bol olunca alıyor gazı, alıyor gazı daha da coşuyor. Kendisini itici bulduğumdan tweetlerini de sevmiyorum. Ama akıllıca davranıp güzel bir pr çalışması yürütüyor.

Nil Karaibrahimgil: Ne yazdığını anlamıyorum, başka bir dünyadan sanki.

Melike Karakartal: Artık hangi torpille Kelebekte yazmaya başladı bu kız bilemiyorum ama feci boş. Tweetlerini bol saçlı sevgilisi Aziz Kedi'nin yazdığını düşünüyorum. Ben sizler gibi değilim diye yırtınmaktan ölecek.

Erdil Yaşaroğlu: En çok onun tweetlerini beğeniyorum. Sadece çizerken değil yazarken de komikmiş.

Yine çok feci sıkıldığım için şimdilik bu kadar. Devamı da var aslında.

13 Aralık 2009 Pazar

Evrimin Kanıtı



Bu kara kuru zenci kız kimin küçüküğümüş? Hemen hemen benim küçüklüğümle aynı. Her an Shakira olma ihtimalim var demek bu!




10 Aralık 2009 Perşembe

Sex and the City 2



Sex and the City 2'nin resmi ilk posteri yayınlanmış. Gözü yollarda kalanlara müjde.

"Nine" Filmi Galası



Filmin Türkiye'de ne zaman gösterime gireceği belli değil ama galadaki bu fotoğraf dikkatimi çekti. Fergie bu kadar bodur muymuş? Ya da Nicole Kidman bu kadar sırık mıymış? Bu kadının peynirden de beyaz teni feci sinirimi bozuyor. Penelope Cruz ise bir ortaokul öğretmeni gibi giyinmiş olsa da çok beğendim.

Nicole Kidman terlik mi giymiş ne?

9 Aralık 2009 Çarşamba

Spotted: Blair Waldorf Wearing Ugg

Giyeninden çok nefret edeniyle meşhur Ugg botlar bu sefer Blair Waldorf'un ayağında. Her giyilenin olay olduğu Gossip Girl'e kadar girip, Blair Waldorf'un ayaklarına bile girdiyse bu botlar artık tartışmak yersiz.



Dizinin son bölümünü izlememiş olanların tadını kaçırmamak için Blair ve Chuck'ın yanındakinin kim olduğunu söylemeyeceğim, fakat dikkatli olan Blair ile aynı ayakkabıları giyip, birlikte alışverişe çıktığını farketmişlerdir.

Ezel Manyaklığı




Cansu Dere'nin boş bakışlarını sevmediğimden, Kenan İmirzalıoğlu'nun mimiksiz suratından hazetmediğimden izlemiyorum Ezel'i. Mahsun Kırmızıgül'ün sümsük sevgilisinin geçirdiği evrimi gözlemlemek için bir süre tahammül edilebilir ama. Gerçekten bir içim su olmuş Bade. Başroldeki iki kadından birini rahatlıkla oynayabilirdi.

Aslında demek istediklerim başkaydı. Nereden, nasıl buldun demeyin ama bir şekilde Ezel'in oyununu buldum. İnsanlar gerçekten bu gibi şeylere neden vaktini ayırır, ne gibi düşüncelerle oynarlar anlamıyorum. Sen Ezelmişsin, ben Ali diyen koca koca adamlarla aynı sokakta mı yürüyorum şimdi. Oyunu yapan bir de üşenmemiş tipleri animasyon yapmış, arkaya dizinin müziğini falan koymuş.

Ezel'in oyununu oynamak istiyorum diyen manyaklar varsa buradan buyurabilirler. Bir kere oynadım, Ezel oldum ve platform oyunlarındaki başarızlığımı bir kez daha göstererek feci dayak yedim.